MILLI_RE_2023 YILI FAALİYET RAPORU
EKONOMİK GÖRÜNÜM IMF, 2022 YILINDA %3,5 SEVİYESİNDE GERÇEKLEŞEN KÜRESEL EKONOMİK BÜYÜMENİN, KISMİ BİR YAVAŞLAMAYLA BİRLİKTE 2023 YILINDA %3,1 SEVİYESİNE İNDİĞİNİ TAHMİN ETMEKTEDİR. 2023 yılında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda sıkı para politikaları benimsenmiş, merkez bankaları tarafından enflasyonla mücadele kapsamında devam eden faiz artışlarının ve finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle küresel ekonomik aktivitede yavaşlama meydana gelmiştir. Yıl boyunca sıkılaştırıcı para politikalarının, özellikle imalat sektörü üretimi üzerindeki kısıtlayıcı etkileri gelişmiş ülke ekonomilerinde daha belirgin şekilde gözlenmiştir. Küresel çapta ekonomik aktivite ve enflasyonda görülen yavaşlamaya karşın, arz yönlü sorunlardaki iyileşme ve istihdam piyasalarının dirençli görünümünü sürdürmesi ile küresel ekonomide sert iniş olasılığının azaldığı izlenmektedir. Diğer yandan, 2023 yılında da süregelen Rusya-Ukrayna Savaşı, batılı ülkeler tarafından Rusya’ya yönelik kapsamlı yaptırımlar ve Temmuz ayında Rusya Hükümeti’nin Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekildiğini açıklaması, yılın son çeyreğinde İsrail- Filistin çatışması sonucu Orta Doğu ve Kızıldeniz bölgesinde meydana gelen karışıklıklar, global çaplı jeopolitik risklerin giderek arttığını işaret etmektedir. 2023 yılında sıkı para politikası uygulayan ABD’de, yılın ilk yarısında bankalarla ilgili sıkıntılar ve iflaslar yaşanmış ve borç tavanı krizi meydana gelmiştir. ABD Merkez Bankası (Fed), yılın ilk üç çeyreğinde faizleri toplam 100 baz puan artırmasının ardından Eylül ayı toplantısından itibaren Kasım ve Aralık ayları toplantıları da dâhil olmak üzere üç toplantısında faizleri beklentilerle uyumlu olarak %5,25- %5,50 aralığında sabit tutmuş, böylece faiz artırım döngüsünün sonuna geldiğine işaret etmiştir. ABD’de TÜFE Aralık ayında yıllık bazda %3,4 ile beklentilerin üzerinde artarken, ülkede ekonomik aktivitenin seyrine ilişkin verilerde de artış kaydedilmiştir. 2023 yılında gelişmiş ekonomiler arasında en güçlü toparlanma ABD’de yaşanmıştır. ABD ekonomisi; tüketicilerin pandemi dönemi birikimlerini harcamayı sürdürmesi ile özel tüketim harcamalarındaki artış, iş gücü piyasasının düşük seviyelerde işsizlik oranı ile kuvvetli görünümünü koruması ve tüketimi desteklemesi sonucu güçlü olmaya devam etmiş, 2022 yılında %1,9 oranındaki büyümenin ardından 2023 yılında %2,5 seviyesinde büyümeyle beklentilerin üzerinde bir performans sergilemiştir. 2023 yılında Avrupa Birliği (AB) bölgesi küresel ekonomideki yavaşlamayı en derinden yaşayan bölge olmuştur. Bu yavaşlamada, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Fed’den daha sonra başlamış olmasına rağmen daha hızlı bir şekilde parasal sıkılaştırma gerçekleştirmesi, zayıf dış talep ve daralan üretici marjları, azalan tüketici güveni, yüksek enerji fiyatlarının süregelen etkileri, sıkılaşan finansal koşullara hassasiyeti yüksek olan imalat sektöründe ve yatırımlarda görülen kırılganlık etkili olmuştur. Avrupa Merkez Bankası (ECB), yılın ilk üç çeyreğinde faizleri toplam 200 baz puan artırması sonrasında Ekim ve Aralık ayı toplantılarında faizleri beklentilerle uyumlu şekilde sabit tutarak faiz artışlarına ara vermiştir. Aralık ayı toplantısında ECB, mevcut faiz oranlarının enflasyonu %2 hedefine yaklaştıracak seviyelerde olduğunun değerlendirildiğini ve verilere bağlı olarak faiz kararlarını alacaklarını belirtmiştir. Euro Bölgesi ekonomisi beklentiler paralelinde %2,9 TÜFE oranı ile yılı tamamlamış, bölge ekonomisinin yıllık büyüme hızı, 2022 yılındaki %3,4 seviyesinden 2023 yılında %0,5 seviyesine inmiştir. Avrupa Komisyonu, önümüzdeki dönemde ekonomik aktivitenin kademeli olarak toparlanması beklenen bölgede, 2024 yılında %1,3 oranında büyüme görüleceğini tahmin etmektedir. Yapısal olarak düşük büyüme dönemine giren ve 2023 yılında %5,2 büyüyen Çin ekonomisi %5 olan resmî hükümet hedefini aşmış olmasına karşın, pandemi yılları hariç tutulduğunda, 1990’dan bu yana en yavaş yıllık artış hızını elde etmiştir. Bu düşük performansta, zayıf tüketimin, yerel yönetimlerin borç sorununun ve emlak sektöründeki devam eden borç sıkıntılarının tetiklediği likidite sorunlarının, artan deflasyonist risklerin ve küresel çalkantının etkileri büyüktür. 44 MİLLÎ REASÜRANS
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0